Erzurum’un Yakutiye ilçesinde 24 Haziran’da bir sitenin garajından çıkan Turan D. 5 yaşındaki Alparslan Cellat’a çarptı. Olayla ilgili, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma tamamlandı. Turan D. için “Taksirle mevte neden olmak” cürmünden 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası istenilen iddianamede, “Sanığın görüş alanı içerisindeyken ziyanlı sonuca pürüz olabilecek mühlet ve arası varken gereken dikkat ve önlemi göstermeyerek Alparslan Cellat’ın üzerinden araçla geçip vefatına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır” tabirlerine yer verildi.
SÜRÜCÜ 3. CELSEDE TAHLİYE EDİLDİ
Soruşturma evresinde isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldıktan sonra itiraz üzerine Antalya’da tutuklanan şoför, yargılama kademesinde 3. celsede tahliye edildi. Kör nokta sebebiyle kazanın meydana geldiğini öne süren Turan D, “Bilirkişi raporuna nazaran yaşadığım büsbütün talihsizliktir. Çocukları görmedim. Tam garaj kapısından çıkarken çocuklar yere çömelmiş durumdaydı. Gerileri dönük oldukları için beni görmediler, ben de onları görmedim. O noktada katiyen çocukların oyun oynayabileceklerini aklıma getirmedim” diye konuştu.
ÇOCUK ASLİ KUSURLU BULUNDU
Kazayla ilgili hazırlanan 3 farklı raporun 2’sinde hayatını kaybeden çocuk “tali kusurlu”, son raporda ise “asli kusurlu” olarak değerlendirildi.
İnşaat mühendisi, iş güvenliği uzmanı ve trafik uzman tarafından hazırlanan son uzman raporunda, otopark çıkışının 7,70 metre ilerisinde kaplama yol içerisinde çöker vaziyette bulunan Alparslan Cellat ve yanındaki çocuğa aracın çarptığı, Alparslan’ın aracın altında kalarak hayatını yitirdiği belirtildi.
Karayolları Trafik Kanununun 52/b hususunu ihlal ettiği gerekçesiyle şoförün “Tali kusurlu” olduğu görüş ve kanaatine varılan raporda, “Sürücü yolu hiç görmeden yolun boş olma durumunu mutlak görerek ilerlemeye devam ettiği, mevcut durumun olma ihtimalini öngöremediği yahut düşünemediği, bu esnada önleyici önlem olarak klakson yahut farklı açıdan görme cihetine gitmediği, şoförün görüşünün aracın 15 metre ileri alanı kaplayacak derecede kapalı olmasına karşın duraksamadan yoluna devam etmesi, kazadaki kusur durumunu artırıcı bir etken olduğu anlaşılmıştır” sözleri kullanıldı.
Çocukların ise Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Yaya yollarında, geçitlerde yahut mecburi hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri, oynamaları yasaktır” hususunu ihlal ettiği gerekçesiyle “asli kusurlu” olduğu görüş ve kanaatine varıldığı kaydedildi.
Raporda ayrıyeten otopark çıkışında yol hakimiyeti sağlayacak tümsek aynayı yerleştirmemesi, site içi yaya ve araç trafiğini düzenleyici önlemleri almaması, sıhhat ve güvenlik tabelalarını yerleştirmemesi nedeniyle site idaresinin “tali kusurlu” olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.
“RAPORLAR ORTASINDA ÇELİŞKİLER VAR”
Çocuğun ailesinin avukatı Fahrettin Özer, belgede üç farklı eksper raporu olduğunu ve raporlar ortasında birtakım çelişkiler bulunduğunu söyledi.
Özer, “Kaza meydana geldikten sonra trafik polisleri tarafından rapor tanzim edildi. Bu raporda sanık asli kusurlu çıkmıştır. Ardından tarafımızdan uzman görüşü, bilimsel ve teknik görüş alınarak evraka ibraz edildi. Birinci raporda polisler Alparslan Cellat’a ve öbür çocuğa tali kusur vermişti, uzman raporunda ise büsbütün kusur şoföre verildi” diye konuştu. Özer, müvekkillerinin şikayetçi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kovuşturma başladıktan sonra mahkeme tarafından keşif yapıldı. İki rapordan büsbütün çelişkili bir durum göz önüne alınarak ‘tali kusur’ şoföre verildi. Şoföre ‘tali kusur’, Alparslan Cellat’a ‘asli kusur’ ve site idaresine de ‘tali kusur’ verilmek kaidesiyle bir rapor tanzim edilmiştir. Biz raporun bilimsel ve hukuksal olmadığını düşünerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden ya da İTÜ Trafik Kürsüsünden bir rapor tanzim edilerek çelişkilerin giderilmesini talep ettik”